Psikoloji & Psikiyatri
Psikoloji ve psikiyatrinin internet adresiAldatılmanın Ardından Affedebilmek
Uzman Psikolog Zehra Erol

Aldatmanın ardından affedebilmek mümkün mü? Bu sorunun cevabı kişiye göre değişse de affetmek çok zor bir süreçtir. Affetmek ne demektir? Affetmek yapılan davranışın onaylanması, yapılan davranışın görmezden gelinmesi değildir. Yaşanan olayın kabul edilmesi, geçmişte yaşananlardan bugüne dönülmesini içerir.
Aldatılmanın ardından yaşam zorlaşır; yaşananlar dağınık şekilde tekrar tekrar hatırlanır.
Olayı anlama çabası yaşamın merkezine oturduğu için anı yaşamak zorlaşır, karmaşık duygulara neden olur. Yaşananların yeniden organize edilmesi, hassasiyetin azalması geçmişle uğraşmayı ve gelecek kaygılarını azaltır.
Affetmeyi zorlaştıran nedenler;
-Duygusal yoğunluğun artışı nedeniyle olayları gerçekçi değerlendirme zorluğu
-Kişinin bireysel özellikleri
-Olayın nasıl yaşandığı
-Karşı tarafı cezalandırma arzusu veya karşı tarafın yaşananları telafi etmesini isteme
-Aldatan kişinin davranışı ile ilgili sorumluluk almaması, aldatılan kişinin haklılığını gösterme çabası
-Karşı tarafı zayıf görme ve acıma
Affetmek;
-İlişkiyi sürdüreceğiniz anlamına gelmez
-Yapılan davranışı onayladığınızı göstermez.
-Kendinizi korumasız bıraktığınızın göstergesi değildir.
Aldatmanın ardından affedebilmek ;
-Geçmişte olanları kabul etmek ve geçmişten bugüne dönebilmektir.
-Geçmişte yaşanan, zihninize takılı kalmış olan ve hatırlatıcı olaylarla zaman zaman açığa çıkan anıları bırakmış olmanızdır.
-Anı yaşayabilmeyi ve gelecek için hedef oluşturup umut edebilmeye neden olur.
-Bütün bu süreç kişinin fiziksel ve ruhsal sağlığında olumsuz etkiye neden olduğu için affetmek kişinin kendisi için önemlidir.
Affetmek aldatan kişi için değil kişinin kendisi için önemlidir. Hızlı affedebilmek başarı değildir, süreç alır. Affetmek olayın ardından yoğunlaşan, duyguların yatışmasının ardından yaşananların yeniden yapılandırılması sonucunda oluşur.
Uzman Psikolog Zehra Erol
Yazılı olarak izin alınmadan alıntı yapılamaz.
Uzman Psikolog Zehra Erol’un diğer makaleleri için lütfen tıklayınız