Psikoloji & Psikiyatri
Psikoloji ve psikiyatrinin internet adresiÇocuğunuzun Yaptığı Resimler Onların İç Dünyalarını Yansıtır
Klinik Psikolog Çağla Ulaş
- Çizim sırası (önce kim veya hangi nesne çizilmiş)
- Bireylerin organları (kulak, ağız, burun, göz, vb.)
- Bireylerin konumları (hangi kişi nereye, hangi uzaklıkta çizilmiş)
- Nesneler (hangi eşyalar, nasıl bir ev çizilmiş)
- Renkler,
- Orantılar
- Kâğıdın kullanım alanı (kâğıdın ne kadarı ve hangi alanı kullanılmış, ne kadarı boş bırakılmış, dağılım nasıl yapılmış)
- Çizgiler (çocuğun çizgilerinin yapısı)
- Çocuğun çizdiği resim üzerine ile kendi yorumu
Dikkat çekici detaylar
En önemli detaylardan biri aile vurgusudur. Çocuğun aileyi nasıl kavrayıp sunduğu, kendisini nerede gördüğü ve aileye yakınlığını bu şekilde kolayca anlaşılabilir. Çocuğun yaptığı resimler kendi iç dünyasını projekte etmektedir. Aynı zamanda düşünüş biçimi ve yakın çevresiyle olan sorunları vurgulamaktadır. Kullandığı kağıdın büyüklüğü ve figürlerin yerleşim şekli , büyüklüğü ve rengi çocuğun ruh halini yansıtmaktadır.
Çocuklar 2 yaşından itibaren karalama yapmaya başlarlar. Bu çizimler, çocuğun anlatmakta zorlandığı sıkıntıları, sevinçleri, kişilerarası ilişkileri, beklenti ve umutlarına işaret etmektedir. Çocuğun yaz günü çizdiği ev resminde tüten bir bacanın aile üyeleri arasında sevgi odaklı sıcak bir ilişki olduğunu göstermektedir.
Yer çizgisi üzerine çizilmeyen ve yolu olmayan bir ev ailenin dış dünyaya ve insanlar arası ilişkilere karşı kapalı olduğunu işaret eder. Çocuğun çiziminde bulunmayan kulak evde işittiği azar, eleştiri, hareket veya nahoş konuşmaları yansıtmaktadır. Çizilmeyen kulak çocuğun duydukları karşısında rahatsız olduğunu veya duymak istemediğini göstermektedir. Buna karşıt çizilen büyük kulaklar ise duyduklarından memnun olduğunu gösterir.
3-4 yaşlarındaki bir çocuğun kullandığı renklerin gerçekle bir bağlantısı yoktur. Hoşuna giden renkleri kullanacaktır. Sevdiği birinin resmini yapacağı esnada en çok sevdiği rengi seçecektir. Bu sebepten dolayı renk seçimlerini psikoloji açısından 4.yaş itibariyle değerlendirmeye alabiliriz. Mutluluk içeren ve ailesi tarafından sevgiye doyan çocuklar resimlerinde sarı tonları, üzüntü içeren ve korumaya ihtiyaç duyan ve ilgi isteyen çocuklar ise resimlerde kahve tonları kullanırlar. Yeşili sık kullanan çocuk kendisine güvenen, uyumlu ve mutlu bir çocuktur. Mavi rengi kullanan çocuklar ise daha iyi bir kontrol gücüne sahiptir. Ebeveynleri tarafından güvene ihtiyaç duyan çocuklar mor rengi tercih etmektedir. Çocuğun kullandığı siyah renk ise karamsarlığı vurgularken kırmızı renk tehlike simgeler.
Yorumlama kısmında çocuğun resimleri yaptığı bölgeler de önemlidir. Sayfanın üst kısmı; aydınlığı, iyimserliği ve hayalciliği ifade eder. Alt kısım ise; hafızayı temsil etmektedir. Figürleri sol tarafa yerleştirmek ben merkezci bir kişiliği, sağ ise çevre merkezli bir kişiliği göstermektedir. Orta kısım; bugünü sembolize eder ve çocuğun içinde bulunduğu mevcut ruh halini yansıtır. Sayfanın alt kısmına çizilen küçük figürler yetersizlik, güvensizlik ve depresyonun dışa vurumunu simgelerken figürün orta hata uzakta ve sol tarafa yerleştirilmesi duygusal doyum arayan atılgan çocuklarda görülmektedir.
Örnek 1
Ev kâğıdın alt ucundan yukarıya, köşeli bir açıyla çizilmiş bu Anneye bağımlılığı azalmasına, anne-babanın yardımı olmadan kendi işlerini görebilen bir kişiliğe vurgu yapmaktadır.
Duvarlarda sıcak renklerin seçilmiş olması çocuğun uyumlu, sevecen ve hayata pozitif baktığını gösteriyor. Kapının büyük çizilmesi ancak kolu olmadığından çocuğun arkadaş seçiminde seçici davrandığını anlayabiliriz. Pencerelerde buluna demirler dışarıdan izinsiz gelen uyaranlara karşı korumalı olduğunu simgeler. Çatı ince ve kırık çizgilerle, eğimli ve üçgen biçiminde çizimlidir. Bu anne, baba ve çocuk arası ilişkiler düzensiz ve belirsiz olduğunu gösteriyor. Çatının üzeri kiremitle örtülmüş, ev kar ve yağmura karşı korunmuş. Bacadan yukarıya doğru çıkan duman yoğun ve kâğıdın üst ucundan taşmış. Evde sıcak ve yoğun bir duygusal iletişim olduğu söylenebilir.
Evin dış duvarları ince ve esnek çizgilerle çevrili olması ailenin dış dünyaya açık, insanlara karşı iyimser ve geçimli, arkadaş edinmede bir sıkıntı yaşamadıklarını gösteriyor. Özetle bu çocuk; kendinden emin, duygularını açıkça ifade eden, kendini güvende hisseden, kendini korunmuş hisseden, ebeveyn ve çocuk arasında iletişimin sağlıklı ve uyumlu olan, çalışkan, aktif ve dışa dönük olarak tanımlanabilir.
Örnek 2
Evin kâğıdın en alt ucundan başlanarak çizilmesi Anneye bağımlılığın devam ettiğini vurguluyor. Kapıda pencere, kilit altında ise eşik bulunmaktadır. Çocuğun içinde bir boşluk bulunduğu, dışarıya karşı ilgisiz olduğu anlaşılmaktadır. Eşik ise çocuğun arkadaş edinmek ve onlarla dostluk kurmak istemesine ancak buna cesaret edemediğini simgeliyor. Evde pencere bulunmaması ailenin kendi içine kapalı ve dış dünyayla iletişim kurmadığını açığa çıkarır. Ayrıca buna bağlı olarak dış dünyaya güven olmadığı da çıkarılabilir. Üçgen olarak çizilen ev anne, baba ve çocuğun ilişkisin belirli kurallara bağlı olduğunu gösteriyor. Çatıda bulunan siyah yuvarlak pencere çocuğun ruhen sıkıldığını gösteriyor. Bacadan çıkan duman içinde zayıf da olsa bir sıcaklık ve buna bağlı duygusallık bulunduğunu vurguluyor. Resmi çizen çocuğu özetlemek gerekirse çocuğu utangaç, sessiz, içine kapalı, sessiz konuşan, duygularını saklayan, kendine güven olmayan bir çocuk olarak tanımlayabiliriz. Çocuk bu sebepten dolayı akranlarıyla iletişim ve arkadaşlık kurmakta zorlanıyor. Aile tarafından baskılandığı ve sık bir şekilde eleştiriye maruz kaldığı da ayrıca görülmektedir.
Kafa: Resimde kafanın normalden büyük çizilmesi duygusal ve sosyal iletişimde yetersizlik belirtisi olarak tanımlanabilir ve ayrıca kendini zekâca yaşıtlarından geri gören ve anne-baba tarafından okul başarısı düşük bulunan çocuklarda görülmektedir. Normalden küçük çizilen kafa arkadaş edinmede ve insanlarla ilişki kurmada zorluk çeken, içe kapanmaya eğimli çocuklarda görülmektedir.
Saçlar: Çocuğun resminde bastırarak boyadığı saçlar çocuğun fiziksel olarak daha güçlü olma arzusunu göstermektedir. Ebeveynin saçının bastırılarak boyanması otorite kurma, aile içinde söz sahibi olma isteği konusunda ipuçlarını gösterir.
Ağız: Kalın çizgilerle belirtilmiş, dişlerin göründüğü açık bir ağızsa insanlarla konuşma isteğini; kapalı, dar, çizgi şeklindeki ağız ise insanlarla ilişki kurmaktan çekindiğini göstermektedir. Kızgınlığını kötü ve küfürlü sözlerle ifade etmekte olan çocukların ağzı fazla açık çizdiği görülür. Ayrıca ağız kısmına yapılan vurgu oral agresyonu da ortaya çıkarmaktadır.
Gözler: Göz yuvarlağının içine gözbebeği çizen bir çocuk, özünün, kişiliğinin farkına varmış demektir. Okul çağında bir çocuğun insan resmi çizerken göz yuvarlağının içine gözbebeği koymaması, bu çocuğun kişiliğinin farkında olmadığı, zihinsel ve duygusal yönden geri kaldığı, iç dünyasının boş olduğunu açığa çıkarır.( öğrenme sorunu olan çocuklarda sıklıkla görülmektedir! )
Burun: Burnu, olduğundan büyük çizen çocuklarda ben algısı gerçek benin üzerindedir. Burnu çok küçük çizenlerde benlik algısı gerçek benin altında, özgüvenleri zayıf çocuklardır. ( Astımlı çocuklar solunumla alakalı sıkıntılarını burun resimlerini çok belirgin çizerek belli ederler! )
Kollar: İki yana açılan kollar insanlarla yakın ilişki kuran, sevecen çocukların çizimlerinde görülür. Bazen insanlarla yakın ilişki kurma isteğinin bir göstergesi olarak ortaya çıkabilir. Gövdeye bitişik çizilen kollar insanlarla ilişki kurmada zorluk çeken çocukların çizimlerinde görülür. Kolların hiç çizilmemesi çevreyle kopuk ilişkilerin varlığına işarettir. Kolsuz olarak çizilen ebeveynin çocuk tarafından ‘yeterince ilgi göstermediği’ şeklinde algılanabilir. Kolların kenetli olması sevgi eksikliğini göstermektedir.
Eller: Ellerin olduğundan büyük çizilmesi dış dünyadan saldırganlık gördüğü ve dış dünyaya saldırgan davrandığı anlamına gelir. Ellerin çizilmemesi, olduğundan küçük çizilmesi, arkaya gizlenmesi veya cebe konması özgüven eksikliğini, utangaçlığı, insanlarla iletişim kurmada yetersizliği göstermektedir. Yumruk şeklindeki eller saldırganlık olarak görülebilir.
Bacaklar: Bacakların çizilmemesi kişinin var olmak için başkalarının desteğine ihtiyacı olduğuna göstermektedir. Bacakların sağlam ve dengeli çizilmesi özgünlüğü vurgular.
Baş: Çok büyük başlar ,zihinsel engellilerin veya daha başarılı olmak arzusu duyan çocuklarda gözlenmektedir .
Ayaklar: Büyük ayaklar kendine güven duyma arzusunu simgeler
Kulaklar: Kuşkucu ve duyma problemi olan çocuklar kulakları büyük çizmektedirler . Dişler : Dişler saldırganlığı ifade eder . İri çizilmiş dişler saldırganlığın ifadesi olabilir.
Eksik bırakılan çizgiler: Eksik bırakılan eller ,kollar , bacaklar ,ayaklar ,burun, ağız, güvensizliğin, destek arzusunun , işareti olabilir .
Klinik Psikolog Çağla Ulaş
Yazılı olarak izin alınmadan alıntı yapılamaz.
Klinik Psikolog Çağla Ulaş’ın diğer makaleleri için lütfen tıklayınız