Psikoloji & Psikiyatri

Psikoloji ve psikiyatrinin internet adresi

Ergenlikte Depresyon

Psikolog Eda Gökduman
ergenliktedepresyon e1451811514875 - Ergenlikte Depresyon

Çocukluk döneminden gençlik dönemine geçişi ergenlik dönemi olarak tanımlayabiliriz. Bu dönemde çocukta fiziksel, psikolojik, duygusal ve davranışsal olarak belirgin değişimler gözlemlenir. Bu değişimler öncelikle ergeni yorar.

Yeni bedenine, hızla değişen duygularına, anlamsız davranışlarına uyum sağlamak ve bunları kontrol edememek ergenin kafasını karıştırır. İşte bu nedenle bu dönemde ergene karşı anlayışlı olunmalı ve bu dönemi rahat atlatması sağlanmalıdır.

İçinde bunduğu ortamda kendini ve kimliğini gösterebilmek için yoğun bir çaba gösterir. Onay alamamak, tercih edilmemek, beğenilmemek yaptığı bir espriye gülünmemesi bile onun kırılması ve mutsuz olması için yeterli olabilir.Aile ile çatışmalar artarken arkadaşlar daha fazla önem kazanmaktadır.

Ergenlik dönemindeki bu mutsuzluk döneminin uzun sürmesi, iki haftalık bir süredir devam eden öfke hali, huzursuzluk, dikkat ve konsantrasyon bozukluğu,  unutkanlık, aşırı yeme ya da hiç yemek yemek istememe, üzüntülü bir duygulanım,karamsarlık,  içe kapanma ( sürekli yalnız kalma isteği ) , uyku düzeninde bozulma ( geç yatma ya da aşırı uyuma ) , arkadaşları ile görüşme isteğinde  ve kendine bakımda azalma,  kendine güvensizlik ve yaşamının bir anlamının olmadığı düşüncesi, aile ile sürekli devam eden çatışmalar bir depresyonu gösteriyor olabilir.

Bu dönemde depresyonla ergenlikteki  mutsuzluğu karıştırmamak gerekir. Hızla değişen duygulara bu dönemde sık rastlanır. Bir anda öfkelenen,  çılgınca davranışlar gösteren ergen  beş dakika sonra gülerek size şakalar yapabilir. Bu davranışını bir problem olarak görmemeli , sadece geçiş döneminin tipik bir davranışı olarak algılamalısınız.

Bu dönemde bir çok anne- baba birçok ergeni anlamakta güçlük çeker. Ona nasıl yardımcı olacağını, onunla nasıl konuşacağını bilemez. Ergenin tepkisel davranışları ile ailede büyük çatışmalar, aile üyeleri arasında duygusal kopukluklar ve ileriki yaşlara kadar devam eden iletişim sorunları oluşur.

Bu dönemde yetişkinin yapması gereken ilk şey onun ergenlik gibi zor bir dönemde olduğunu ve artık büyüdüğünü kabul etmektir. Sınırlarına saygı duymalı, olumlu yönlerini ortaya çıkarması için ona yardımcı olmalı  ve çözemediği sorunlarını hızla fark ederek  yaşamsal deneyimlerini paylaşmalıdır. Bunlar bir öğüt niteliğin asla taşımamalı sadece sohbet içerisinde  tatlı paylaşımlar olarak kalmalıdır. Ergenlik dönemine girmeden önce iyi bir anne- baba – çocuk iletişimi sağlanırsa  bunu başarmak çok daha kolay olacaktır. Eğer kendisi de isterse sevdiği bir spor alanına yönlendirmek bu dönemi rahat atlatmasına yardımcı olur.

Ergenlik döneminde yaşanan  soruların çözümlenememesi ergenin tüm yaşam sürecini  olumsuz etkileyebilir. Bu dönemde  ergenin kendisini  olumlu algılaması  ( beğenmesi, başarılı görmesi, tercih edildiğini hissetmesi) , karşı cinsle ilişki becerilerini geliştirmesi, toplum içerisinde kim olduğu    ve yerinin ne olduğunun farkına varması , kendi bedenini tanıması gerekmektedir. Bu özelliklerin ergenlik döneminde kazanılamaması yetişkinlikteki sosyal yaşamda problemler yaşamasına  ve yaşam boyu mutsuz bir  kadın/ erkek (anne / baba) olmasına neden olacaktır.

Ergenlik döneminde terapi süreci reddedilebilir. Kendisinde değil de ailesinde problem olduğunu öne süren bir ergenin tedavi için zorlanmaması gerekmektedir. Eleştiri ve öfke ile bu dönemde hiçbir problem çözülemez. Terapi önerilecek bir ergene , bu terapiye ailecek gideceğinizi, herkesin  ailedeki rollerinin neler olduğunu öğrenmesi gerektiğini , iyi ve mutlu bir aile olmak için çaba göstermek istediğinizi iletin. Bu mesajınızı alan  ergen kendisini suçlanmış hissetmeyecek  ve terapiye uyum gösterecektir.

Psikolog Eda Gökduman

www.edagokduman.com