Depresyon Nedir?

Prof. Dr. Erol Özmen

Depresyon, Türkçeye ruhsal çökkünlük olarak çevrilen bir kavramdır. Depresyon içindeki kişi kendisini mutsuz, keyifsiz hisseder. Eski neşesi yoktur. Eskiden onu mutlu eden her şey ona artık eski mutluluğu, sevinci ve heyecanı vermez. Her şeye karşı isteksizlik vardır. Kendisini zorlayarak yapsa bile yaptığı işten eskisi gibi zevk almaz. İnsanlardan uzak durmaya çalışır. Karamsardır. Geçmişine baktığında hep olumsuz olayları görür. Yaptığı ya da yapmadığını düşündüğü şeyler için derin bir suçluluk duygusu yaşar. Gelecekte hiçbir şey beklemez. Umutsuzdur.

Depresyonun bilinirliği
Depresyon günümüzde yalnız doktor ve bilim insanları tarafından kullanılan bir terim olmaktan çıkmıştır. Artık halk arasında da yaygın kullanım alanı bulan bir kavram halini almıştır. Ancak deneyimleri halkın depresyon ile ilgili yeterince bilgi sahibi olmadığını göstermektedir.

Depresyon ve moral bozukluğu
Birçok insan depresyonu günlük basit bir moral bozukluğu gibi düşünmektedir. Depresyon yaşayanlara ‘gezse dolaşsa’ ve‘kafasına takmasa’ her şeyin geçeceği gözüyle bakarlar. Birçok insanın bu çerçevede bir yaklaşım göstermesi depresyonlu kişilerde anlaşılmadığı duygusu yaratmaktadır.

Bir rahatsızlık olarak depresyon
Bütün bedeni etkileyebilen bir durum olmakla birlikte esas olarak depresyon bir duygudurum rahatsızlığıdır. Depresyon yaşayan kişi kendisini mutsuz, üzüntülü, keyifsiz, neşesiz, moralsiz hisseder. Kendilerini değersiz, değer görmeyen, önemsiz biriymiş gibi görür.  Duygudurum ile ilgili yakınmalar dışında depresyon yaşayanlarda halsizlik, çarpıntı, iştahsızlık, bedenin değişik yerlerinde ağrılar da gözlenir.

Moral bozukluğunu her insan zaman zaman yaşar. Fakat yaşananların hastalık haline gelip gelmediğini belirlemek özel bir önem taşımaktadır. Çünkü hastalık haline gelen depresyon kişinin yaşam kalitesini bozar. İşini gücünü eskisi gibi yapamamasına, ailesel ve sosyal ilişkilerinin bozulmasına neden olur. Depresyon hali bir iki hafta boyunca geçmemecesine gün boyu ve süreklilik gösterecek şekilde yaşanıyorsa depresyonun bir hastalık haline dönüştüğü düşünülmelidir. Böyle bir durumda bu kişilerin aile hekimlerine ya da bir psikiyatriste başvurması gerekmektedir.

Depresyon ve damgalama
Damgalama, dışlama, ayrımcılık, toplumdan uzaklaşma yalnız şizofreni gibi ruhsal hastalıklarda görülmez. Depresyon için de önemli sorunlar olarak önümüzde durmaktadır. Psikiyatrik tedavi görenlere birçok insan temkinli yaklaşmaktadır. Bunun aşmanın yolu depresyon tedavisi görenlerin toplumdan uzaklaşmamaya çalışmalarıdır.

Depresyon hakkında yanlış bilgiler
‘Depresyon nedir’, ‘depresyon her zaman bir hastalık mıdır’, ‘nasıl tedavi edilir’, ‘tedavide kullanılan ilaçlar zararlı mıdır’, ‘bağımlılık yapar mı’, ‘ilaçsız tedavisi var mıdır’, ‘tedavisinde terapinin (psikoterapinin) yeri var mıdır’, kendiliğinden geçer mi’ gibi sorular birçok insanın kafasında dönüp durmaktadır. Bu sorularla ilgili özellikle internette çok farklı yorumların olması ne yazık ki bazı önyargıların pekişmesine neden olmaktadır.

Depresif bozukluk tedavisi
Hastalık haline dönüşen depresyonun tedavisinde en etkili yol ilaç ve terapötik görüşmenin bir arada uygulanmasıdır.

Güncelleme: 06.02.2021

Prof. Dr. Erol Özmen

Manisa Celal Bayar Üniversitesi
Tıp Fakültesi
Psikiyatri Anabilim Dalı

Muayenehane:
Talatpaşa Bulvarı, No: 50, Dora Apt, Kat: 3, Daire: 3, Alsancak, İzmir
Yüz yüze ya da  online görüşme randevusu için telefon : 0 542 236 13 54

Yazılı olarak izin alınmadan alıntı yapılamaz.

Depresyon ve depresyon ile ilgili Prof. Dr. Erol Özmen tarafından yazılmış

daha fazla bilgiye ulaşmak için lütfen tıklayınız.