Depresyonda mısınız?

Herkes kendini zaman zaman mutsuz, keyifsiz, üzüntülü, neşesiz ve karamsar hisseder. Ara ara herkes hayatın anlamını kaybettiği duygusu yaşar. Canı bir şey yapmak istemez. Hayattan zevk alamaz. kendini yorgun, argın ve bitkin hisseder. Bunlar çoğu zaman normal yaşantılar iken kimi zaman da tedaviyi gerektiren depresyon belirtisi olabilmektedir.

Zaman zaman herkesin yaşadığı bazı duyguların ve düşüncelerin ne zaman bir depresyon belirtisi sayılacağı üzerinde önemle durulması gereken bir konudur.

Tedaviyi gerektiren bir depresyondan söz edebilmek için göz önüne alınan en önemli ölçüt “üzüntü, keder, mutsuzluk, isteksizlik, karamsarlık, umutsuzluk ve suçluluk” gibi belirtilerin ne kadar sürdüğüdür. Bu duygular en az iki haftadır hemen hemen her gün oluyorsa ve gün boyu sürüyorsa bu durum tedaviyi gerektiren bir depresyonla karşı karşıya olunduğunun önemli bir kanıtıdır.

Diğer önemli bir ölçüt ise bu belirtilerin yaşamınızı nasıl etkilediğidir. İş yaşamınız, sosyal yaşamınız ya da aile yaşamınız bundan etkilendiyse, yaşam kaliteniz bozulduysa bu durum yaşanılan depresyonun tedavi gerektirecek düzeyde olabileceğini düşündürmelidir. 

Kendi kendinize ‘depresyonda mıyım’ sorusunu soruyorsanız ya da arkadaşlarınız ‘depresyonda mısın’ sorusunu sık sık size soruyorlarsa depresyon yaşayıp yaşamadığınızı araştırmanız gerektiğini düşündürmelidir.

Depresyonda olup olmadığınız konusunda bir fikir sahibi olabilmeniz için aşağıda depresyonlu kişilerde görülebilen belirtiler verilmiştir. Bunlardan birden fazlası sizde günboyu sürüyor ve hemen hemen her gün oluyorsa ve yaşamınızı da etkilemeye başladıysa mutlaka bir doktora başvurmayı düşününüz.

• Üzüntü, keder, mutsuzluk, isteksizlik, karamsarlık, umutsuzluk
• İlgi istek kaybı (her zaman severek isteyerek ve zevk alarak yapılanları artık yapmak istememe ve bunları yapılsa bile zevk almama)
• İştah değişiklikleri (iştahsızlık ya da iştah artışı)
• Vücut ağırlığında değişme (zayıflama ya da şişmanlama)
• Uyku bozuklukları (uykuya dalamama, geceleri uyanma, sabahları çok erken uyanıp tekrar uykuya dalamama, sabahları dinlenmiş bir şekilde kalkamama, aşırı uyuma)
• Durgunluk ya da aşırı hareketlilik (ruhsal olarak her zamankinden daha durgun olma, bedensel olarak her zamankinden daha hareketsiz olma ya da yerinde duramama)
• Yorgunluk, bitkinlik, halsizlik, enerji kaybı (eskisine göre daha çabuk yorulma, kendini güçsüz, halsiz ve bitkin hissetme)
• Değersizlik duyguları (kendini eskisine göre daha değersiz, işe yaramaz bir insan olarak görme)
• Suçluluk duyguları (yaşadıkları ile ilgili olarak kendini aşırı suçlama)
• Kararsızlık, konsantrasyon güçlüğü, dikkati toplayamama
• Ölüm ve intihar düşünceleri

Güncelleme: 25.11.2022

Prof. Dr. Erol Özmen
Manisa Celal Bayar Üniversitesi
Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı

Muayenehane:
Talatpaşa Bulvarı, No: 50, Dora Apt, Kat: 3, Daire: 3, Alsancak, İzmir
Yüz yüze ya da  online görüşme randevusu için telefon : 0 542 236 13 54

Yazılı olarak izin alınmadan alıntı yapılamaz.

Prof. Dr. Erol Özmen’in diğer makaleleri için lütfen tıklayınız