Psikoloji & Psikiyatri
Psikoloji ve psikiyatrinin internet adresiHalkın Depresyon İle İlgili Yanlış İnanışları
Ülkemizde yapılan araştırmalarda halkın depresyon ile ilgili yanlış inanç ve tutumları aşağıda verilmiştir:
Depresyon sosyal bir sorun olarak algılanmaktadır
Oysa depresyon yalnız sosyal sorunlar sonrasında ortaya çıkabilen bir sorun olmayıp, her hangi bir sosyal sorun yaşanmadan da ortaya çıkabilen bir rahatsızlıktır.
Depresyonun iyileştirilmesinde sosyal girişimler (işsizliğin önlenmesi, yoksulluğun azaltılması gibi) önemsenmektedir
Oysa tek başına sosyal girişimler ile klinik olarak tedaviyi gerektirecek düzeydeki depresyonun iyileştirilmesi mümkün değildir. Diğer yandan depresyonun kendisi de sosyal sorunlar yaratabilmekte ve depresyonun iyileşmesi kişinin yaşadığı sosyal sorunlar ile daha kolay baş etmesini sağlayabilmektedir.
Depresyon tedavisinde kullanılan ilaçların ciddi yan etkiler yarattığına inanılmaktadır
Oysa günümüzde depresyon tedavisinde kullanılmakta olan ilaçların çoğu doktor önerisi çerçevesinde kullanıldığı sürece yaşamı tehdit eden, kalıcı ve ciddi sorunlar yaratmamaktadır.
Depresyon tedavisinde kullanılan ilaçların bağımlılık yaptığına inanılmaktadır
Oysa depresyon tedavisinde kullanılan antidepresan olarak adlandırılan ilaçların alışkanlık ve bağımlılık yaratıcı etkileri bulunmamaktadır.
Depresyonlu hastalarla aynı iş yerinde çalışmak istenmemekte, ticari ilişkilere girilmek istenmemektedir
Toplum içinde ruhsal hastalık geçiren kişilere karşı genel bir güvensizlik vardır. Oysa depresyon yaşayan kişilerde iyileşme sonrasında onlara güvensizlik yaratacak her hangi bir sekel bulgu kalmamaktadır.
Depresyonlu hastaların saldırgan olabileceğine inanılmakta ve toplum içinde serbest dolaşmamaları gerektiği düşünülmektedir
Oysa başka bir ruhsal rahatsızlık eklenmediği sürece depresyonlu hastalarda çevresindeki insanlara zarar verecek bir saldırganlık ortaya çıkmamaktadır.
Depresyonlu kişiler ile insani ilişkiler kurmaya çekinilmektedir
Toplum içinde ruhsal hastalık yaşayanlara karşı olan damgalama eğiliminden depresyonlu hastalar da etkilenmektedir. Depresyon ile ilgili yanlış inançlar, önyargılar toplumu etkilemektedir.
Depresyon aşırı üzüntü hali olarak değerlendirilmektedir
Oysa depresyon sıradan üzüntüden daha farklı bir durumdur. Süreklilik gösterir.
Depresyonun ilaçsız da tedavi edilen bir hastalık olduğu düşünülmektedir
Oysa özellikle ağır depresyonların ilaç kullanmadan iyileşmesi tümüyle şansa bağlıdır.
Depresyonun bir ruhsal zayıflık hali olduğu düşünülmektedir
Depresyon bir ruhsal zayıflık hali olmayıp, her insanın yakalanabileceği ve tedavi gerektiren bir rahatsızlıktır.
Ortam değişikliğinin (gezmek-tozmak) depresyonun geçmesine çok büyük katkısının olacağına inanılmaktadır
Tek başına ortam değişikliğinin depresyonu iyileştirmesi mümkün değildir.
Depresyonu olanların tam olarak düzelmeyeceklerine inanılmaktadır
Oysa uygun biçimde tedavi edildiğinde depresyonlu hastaların çok büyük bir bölümü tamamen iyileşmektedir
Güçlü olursa, çaba harcarsa kişinin depresyonu aşabileceği düşünülmektedir
Depresyon kişinin ruhsal ve fiziksel gücünü, bir şeyler yapma istekliliğini alıp götüren bir hastalıktır. Bu nedenle depresyon yaşayan bir kişinin güçlü olmasını beklemek, yaşadığı sorunları çözmek için çaba harcamasını beklemek boş bir beklentidir.
Prof. Dr. Erol Özmen
Muayenehane:
Talatpaşa Bulvarı, No: 50, Dora Apt, Kat: 3, Daire: 3, Alsancak, İzmir
Yüz yüze ya da online görüşme randevusu için telefon : 0 542 236 13 54
Yazılı olarak izin alınmadan alıntı yapılamaz.
Prof. Dr. Erol Özmen’in diğer makaleleri için lütfen tıklayınız