Psikoloji & Psikiyatri

Psikoloji ve psikiyatrinin internet adresi

Koronavirüs Salgını Geçecek Ama İzi Kalacak:

Salgın Sonrasında Sağlık Çalışanlarının Ruh Sağlığı

Prof. Dr. Erol Özmen
Salgın Sonrasında Sağlık Çalışanlarının Ruh Sağlığı Erol Özmen - Salgın Sonrasında Sağlık Çalışanlarının Ruh Sağlığı

Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Koronavirüs salgını döneminde yaşananlar her insanın iç dünyasında çeşitli izler bırakacak. Salgından en çok etkilenen meslek grubu olmaları ve salgınla mücadelede yürüttükleri görevin nitelikleri nedeniyle bu izlere belki de en çok sağlık çalışanlarında rastlanacak.

Her ülkenin en değerli kaynaklarından birisi de sağlık çalışanlarıdır. Sağlık çalışanlarının bedensel ve ruhsal sağlığını toplum olarak düşünmek zorundayız. Salgının onlarda ne tür ruhsal izler bırakabileceği şimdiden irdelenmeli. Ruhsal iz kalmaması için bu ülkenin her kademesindeki yöneticisinden vatandaşına kadar neler yapılabileceği bugünden düşünülmeli. Bu çabalar sağlık çalışanlarının toplumun onlara verdiği değeri  hissetmelerini de sağlayacaktır.

Koronavirüs (coronavirus) salgını sürecinde sağlık çalışanlarında psikolojik yük oluşturan konular

Salgın döneminde sağlık çalışanları için psikolojik yük oluşturan konuların farkına varılması ve bunları etkisiz hale getirme çabaları sağlık çalışanlarında oluşabilecek ruhsal izleri azaltacaktır.

  • İş yükü, bedensel ve ruhsal tükenme
  • Gerekli önlemlerin alınmadığı ya da geç alındığı düşüncesi
  • Koruyucu malzeme ve ekipman yetersizliğinin yarattığı moral bozukluğu
  • Sevdiklerinden ayrı kalma, onlar için kaygılanma
  • Sürekli ölüm tehlikesi altında yaşama
  • Hastaların ve yakınlarının acılarına tanıklık etme
  • Hastaların yaşadığı acılara çare olamadığı hissi
  • Kendi ailesinden ve tanıdıklarından bazılarının hastalanması ya da ölmesi
  • Yakın geçmişte itibar kaybına uğradığı ve sistematik olarak böyle bir uygulamaya maruz kaldığı hissi
  • Hak ettiği değeri göremediği hissi
  • Hasta ve yakınlarının abartılı, gerçekdışı ve gerçekleştirilmesi mümkün olmayan beklentileri
  • Mücadelede insanların ya da toplumun desteğini yeterince alamadığı hissi
  • İş arkadaşlarına, sağlık çalışanlarına ve meslektaşlarına hastalık bulaşması, onların tedavisini üstlenme
  • İş arkadaşlarından, sağlık çalışanlarından ve meslektaşlarından ölenlerin olması
  • Hastalığı bulaştıracağı kaygısı

 

Sağlık çalışanlarında salgın sonrasında görülebilecek ruhsal sorunlar

Sağlık çalışanlarının tümünün iç dünyasında salgın sürecinde yaşananlar ile ilgili izler kalacaktır. Bu izler bir uçta baş edilebilmiş ruhsal etkiler şeklinde olabileceği gibi diğer uçta bir ruhsal hastalık gelişimine ya da ruhsal dünyada mutsuzluk üreten bir ruhsal yapılanma şeklinde olabilir.

  • Ruhsal rahatsızlık: Yaşanılan zorluklar ve travmalar ruhsal hastalık gelişimine neden olabilmektedir. Salgın döneminde yaşananlar, sağlık çalışanlarının salgınla mücadelede üstlendikleri görevler her insanda stres oluşturabilecek etmenlerdir..
  • Var olan ruhsal rahatsızlığın alevlenmesi: Kontrol altında olan ruhsal hastalıklar stresin yüksek olduğu dönemlerde tekrar ortaya çıkabilmektedir.
  • Tükenmişlik sendromu: İş yoğunluğu ve yapılan işin olumsuz psikolojik yükü tükenmeye yol açan önemli etmenlerdir.
  • Yetersizlik hissi: Sağlık çalışanları hastalarının her türlü acısını dindirmek isterler fakat gerçekte bunun her zaman ve tam istenildiği gibi yapılması mümkün değildir. Her derde deva olması gerektiği hissi içinde olan sağlık çalışanları gerçek önlerinde somut olarak duruyor olmasına karşın yetersizlik hissine kapılarak baş edilmesi zor duygular yaşarlar.
  • Çaresizlik hissi: Bir şey yapamadığını ve yapmayacağını görmek çaresizlik hissi yaratır.
  • Suçluluk: Yapması gerektiği halde ya da yapabilecekken yapmadığını düşündüğü bir şeyleri yapmadığını düşünmek her insanda suçluluk duyguları yaratır. Her derde hemen ve tamamen çare olması gerektiği hissi içinde olan sağlık çalışanlarında suçluluk duygularına daha sık rastlanmaktdır.
  • Karamsarlık: Salgınla mücadelede gerekenlerin gerektiği biçimde yapılmadığını, eldeki olanakların yetersiz olduğunu, salgının giderek büyüyeceğini ve salgına bir çare bulunamayacağını düşünmek karamsarlığı arttıran yaklaşımlardır.
  • Hayatın anlamını yitirmesi: Sağlık hizmeti sunarken yapabildikleri, yapamadıkları; deneyimledikleri, tanık oldukları, maruz kaldığı tepkiler, salgın döneminde yöneticilerin ve diğer insanların gerekeni yapıp yapmadığı sağlık çalışanlarının hayatı ve hayatın anlamını sorgulamalarına neden olabilir
  • Mutsuzluk üreten ruhsal yapılanma: İnsanoğlunun yaşadıkları ruhsal yapılanmanın yeniden şekillenmesine neden olur. Salgın döneminde yaşadıkları ve maruz kaldıkları sağlık çalışanlarında mutsuzluk üreten bir ruhsal yapının oluşmasına neden olabilir.
  • Tahammülsüzlük: Salgın sürecinde yaşananlar nedeniyle oluşan ve iç dünyasında bir türlü çözemediği ruhsal sorunlar ve çatışmalar bulunan sağlık çalışanı doğal olarak tahammülsüz olacaktır.
  • Mesleği yürütmek istememe: Mesleğini ve yaptığı işi seviyor olmasına karşın kendisine olması gereken ortamın sağlanmadığını, mesleğinin hak ettiği saygınlığı görmediğini düşünen ve elinden geleni yapıyor olmasına karşın hasta ve yakınlarının olumsuz davranışlarına maruz kalan sağlık çalışanları doğal olarak mesleği yürütmek istememektedir.
  • Meslekten soğuma: Mesleği yürütmek istememeye yol açan etmenler ısrarlı biçimde sürdüğünde sağlık çalışanları doğal olarak meslekten soğumaktadır. Sağlık çalışanının kendisinden ve toplumun sağlık çalışanından beklentileri (örneğin “her derde deva olması”) gerçekdışı ve yapılabileceklerinin ötesinde olması sağlık çalışanında büyük bir psikolojik yük oluşturmaktadır. Bu yük sağlık çalışanını meslekten soğumaya götürebilmektedir. 

Bugünden yapılabilecekler

Sağlık çalışanlarının ruh sağlığını koruyucu  ve geliştirici önlemler almak, oluşan ruhsal sorunları çözmeye katkıda bulunmak o ülkede yaşayanların beden  ve ruh sağlığı açısından temel bir gerekliliktir. Ruh sağlığını koruyucu ve geliştirici önlemlerin bugünden alınması ve gelecekte ortaya çıkacak ruhsal sorunları rehabilite edebilmek için hazırlıklı olmak gerekmektedir. Bu amaçla bugünden yapılabilecekler aşağıda ele alınmıştır:

  • Salgınla  mücadelede bir görevi yerine getiriyor olmanın ötesinde gönülden çaba gösteren sağlık çalışanları her türlü platformda takdir edilmeli
  • Sağlık çalışanın kendisini güvence altında hissedeceği her türlü malzeme ve ekipman sağlanmalı
  • Sağlık çalışanı yakınlarının (özellikle bakmakla yükümlü olduğu) bugün ve gelecekte güvence altında olduğunu tereddüt duymadan hissedeceği önlemler alınmalı 
  • Sağlık çalışanlarına toplum içinde saygın bir konuma sahip oldukları hissettirilmeli
  • Sağlık çalışanına kötü davranan, şiddete başvuran kişiler karşısında toplum sağlık çalışanına sahip çıkmalı
  • Sağlık çalışanına şiddet uygulayan hasta ve yakınlarına hak ettikleri ceza en hızlı biçimde verilmeli
  • Salgın döneminde sağlık çalışanlarına bir bulaş kaynağı gibi damgalayıcı, dışlayıcı bir biçimde davranılmamalı
  • Olanaklar çerçevesinde sağlık çalışanların en iyiyi yaptığı ve yapmaya çalıştığı unutulmamalı
  • Tıbbın ve günümüz koşullarının oluşturduğu yetersizlikler kabullenilmeli
  • Sağlık hizmeti alırken karşılaşılan tüm sorunlardan sağlık çalışanları sorumlu tutulmamalı
  • Yetkililer sağlık çalışanlarını destekleyen açıklamalarını sürdürmeli
  • Sağlık çalışanlarının yükleri mümkün olduğunca azaltılmalı

Güncelleme: 29.03.2020

 

Prof. Dr. Erol Özmen
Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi
Psikiyatri Anabilim Dalı

Muayenehane:
Talatpaşa Bulvarı, No: 50, Dora Apt, Kat: 3, Daire: 3, Alsancak, İzmir
Yüz yüze ya da  online görüşme randevusu için telefon : 0 542 236 13 54

Yazılı olarak izin alınmadan alıntı yapılamaz.

Prof. Dr. Erol Özmen’in diğer makaleleri için lütfen tıklayınız