Psikoloji & Psikiyatri
Psikoloji ve psikiyatrinin internet adresiTükenmişlik (Burnout) Sendromu

Tükenmişlik sendromunu ortaya çıkış nedeni tek başına iş yerindeki koşullar değildir.
Tükenmişlik sendromu yaşayan kişide işle, yaşamla ve dünyayla ilgili olumsuz duygu ve düşüncelerde artış gözlenir. Yaptığı iş giderek daha anlamsız gelmeye başlar, kendini çalıştığı iş yerinin bir parçası olarak görmemeye başlar. Verimli ve üretken bir biçimde çalışma isteğini kaybeder. Giderek daha kolay parlamaya ve iş arkadaşları ve üstleri ile tartışmaya ve geçinememeye başlar. İş yapma isteğini ve gücünü kaybeder; kendisini yorgun ve bitkin hisseder. İçinden kimseyle konuşmak gelmez, insanlardan uzaklaşır. Yaşadığı sorunlar yalnız işyerinde değil, ailede ve her türlü sosyal ilişkide de gözlenir.
Tükenmişlik sendromunun çözümünde hem kişinin kendisine, hem iş yeri yöneticilerine bir çok görevler düşmektedir. İlk yapılması gereken tükenmişlik yaşanmasına yol açan nedenlerin belirlenmesidir. İş yerinde stres yaratan etmenler varsa bunların giderilmesi ya da daha az stres yaratıcı bir hale getirilmesi gerekmektedir.
Çalışanların ya da kurumların çeşitli önlemler alması tükenmişlik sendromunun ortaya çıkma olasılığını azaltmaktadır. Tükenmişlik sendromunun ortaya çıkmasını önlemek için öncelikle sorunlar ve sorunların kaynakları belirlenmesi gerekmektedir. İş yerinde yaşanan her türlü stres ciddiye alınmalı geçici bir durum olup olmadığı belirlenmelidir. Geçici bir durum olsa bile yineleyen bir sorun olup olmadığı incelenmeli yeniden yaşanmaması için önlem alınmalıdır. Çözüm arayışlarına tüm kurum çalışanları katılmalıdır. Gerektiğinde statü ya da yer değişikliği de yapılmalıdır. Kurum içinde çalışanların sosyal ilişkileri güçlendirilmelidir. Bireysel ya da kurumsal hedef ve beklentiler gözden geçirilmeli, daha gerçekleştirilebilir düzeylere çekilmelidir. İş yerindeki düzenlemelerde doğrudan işi yapacak kişilerin düşünceleri, istekleri ve beklentileri dikkate alınmalıdır. Stresli ortamlarda çalışanlara stres yönetimi konusunda bilgi verilmelidir.
Prof. Dr. Erol Özmen
Yazılı olarak izin alınmadan alıntı yapılamaz.
Prof. Dr. Erol Özmen’in diğer makaleleri için lütfen tıklayınız