Psikoloji & Psikiyatri
Psikoloji ve psikiyatrinin internet adresiPanik Atak Nedir?
Klinik Psikolog İpek Gökozan
Panik atak, aniden gelen şiddetli bir korku ve kaygı yaşantısıdır. Kalbiniz çok hızlı atar ve kendinizi nefes alamayacak gibi hissedersiniz. Panik atak esnasında öleceğinizi veya aklınızı yitireceğinizi düşünürsünüz.
Panik atak tedavi edilmezse panik bozukluğa veya başka psikolojik rahatsızlıklara yol açabilir. Örneğin tedavi edilmeyen panik ataklar, gündelik hayatınızdaki pek çok aktiviteden kendinizi geri çekmenize neden olabilir. Ancak panik atak veya panik bozukluk tedavi edilebilen bir durumdur. Doğru bir tedavi ile panik atak yaşantılarınızı en aza indirebilir, hayatınızın kontrolünü yeniden kazanabilirsiniz.
Panik atak:
Pek çok durumda panik atak aniden, zaman ve yer gözetmeksizin, hiç bir sinyal vermeden başlar. Panik atak yaşayan kişilerin en sık kullandığı cümle “O anda panik atak geçirmem için hiç bir neden yoktu” olur. Ataklar, en rahat olduğunuz durumlarda, hatta uyku esnasında bile yaşanabilir.
Sıklıkla panik atak bir kez yaşanır, ancak bazı kişilerde ataklar birden fazla kez yaşanabilir. Tekrarlayıcı panik ataklar genellikle belirli durumlarla tetiklenir; köprüden geçmek veya topluluk önünde konuşma yapmak gibi. Hele ki, daha önceden benzer yerde panik atak yaşandıysa, tekrarlanan atakların aynı yerde yaşanma olasılığı daha yüksektir. Tekrarlayıcı panik atakları tetikleyici yerler çoğunlukla kaçması/çıkışı zor (tiyatro salonundaki en arka koltuk veya tren yolculuğu gibi düşünülebilir) ve kendinizi güvende hissetmediğiniz yerler (karanlık, ıssız bir sokakta) olabilir.
Panik atak bir kez yaşandıktan sonra mutlaka birkaç kez daha yaşanacak diye bir durum söz konusu değildir. Ancak panik atak geçirdikten sonra benzer bir atağı geçirmekten korkmaya başlamak, atak geçirilen yerlerden veya durumlardan kaçmak ve gündelik yaşamı kısıtlayıcı bir biçimde yaşamaya başlamak, durumu farklı bir noktaya getirebilir. Bu duruma da panik bozukluk denir.
Ayşe Hanım’ın öyküsü:
Ayşe Hanım, ilk panik atak deneyimini 6 ay önce yaşamıştı. Ofisinde önemli bir projenin sunumuna hazırlanırken aniden şiddetli bir korku hissetmeye başladı. Kalbi yerinden fırlayacakmış gibi atmaya, nefesi kesilmeye, boğulacakmış gibi hissetmeye ve başı dönmeye başladı. Bedeni bir yaprak gibi titrerken ve terlerken kalp krizi geçirdiğini düşündü. Hastaneye gitti, bütün tetkikleri yapıldı; ancak fiziksel sağlığı gayet yerindeydi. Doktorlar tarafından panik atak geçirmiş olabildiği söylendi.
Ayşe Hanım benzer bir panik atak deneyimini 3 hafta sonra yaşadı. Sonrasında panik atakların sıklığı artmaya başladı. Yeniden panik atak geçiririm korkusuyla bütün yaşamını kısıtlamaya başladı. Kalp atışı yükselmesin ve terlemesin diye çok sevdiği sporu bıraktı, çıkması zor olur diye sinemada sevdiği filmleri izlemeyi askıya aldı ve boş zamanlarını kendini en güvende hissettiği yer olan evinde geçirmeye başladı.
Panik atağın belirtileri:
Araştırmalar ilk panik atak deneyiminin genellike evden uzakta yaşandığını bildirmektedir. Ancak panik ataklar her yerde ve her saatte yaşanabilir. Örneğin alışveriş yaparken, ofiste çalışırken, sokakta yürürken gibi her durumda deneyimlenebilir.
Panik atak belirtileri aniden başlar ve sıklıkla en fazla 10 dakika kadar sürer. Çok nadiren 20 veya 30 dakikaya kadar uzadığı durumlar görülebilir. Kişinin panik atak esnasında yaşadığı deneyim çok korkutucu olduğu için, 10 dakikalık süre genelde çok daha uzunmuş gibi gelir.
Panik atak belirtileri şu şekildedir:
* Nefes almada güçlük, kısa kısa ve sıkça nefes alıp verme,
* Kalp atışlarında hızlanma, kalbin yerinden fırlayacakmış gibi çarpması,
* Göğüste ağrı veya sıkışma hissi,
* Ellerde veya bedende titreme,
* Boğulma hissi,
* Etraftan kopma ve gerçeklik hissini kaybetme,
* Terleme,
* Mide kasılmaları, mide bulantısı, kusma hissi,
* Baş dönmesi ve bayılma hissi,
* Sıcak basması veya üşüme hissi,
* Ölüm düşüncesi, deliriyorum hissi.
Kalp krizi mi panik atak mı?
Panik atağın neredeyse bütün belirtileri fiziksel belirtilerdir ve o kadar ciddi yaşanır ki; kişi “Kalp krizi geçiriyorum” düşüncesine kapılır. Çoğu kez panik atak yaşayan kişiler soluğu acil serviste alır ve tıbbi bir durum yaşadığını düşünür. Kalp çarpıntısı, göğüs ağrıları ve nefes almada zorluk gibi belirtiler her ne kadar ilk etapta kalp krizini düşündürse de, yapılan tetkikler çoğunlukla durumun panik atak olduğunu gösterir. Ancak;bu belirtileri yaşayan kişilerin mutlaka iyi bir sağlık kontrolünden geçmesi gerekir.
Panik Bozukluğun belirtileri:
Pek çok kişi, hayatının bir kısmında bir veya iki panik atak deneyimi yaşayabilir. Bu korkulacak bir durum değildir. Ancak; bazı kişiler bir kez panik atak geçirdikten sonra benzer belirtileri bir daha yaşamaktan çok korkarlar ve hayat düzenlerini bir daha panik atak yaşamamak adına değiştirirler. Bu duruma panik bozukluk adı verilir. Panik bozukluğun belirtileri şu şekildedir:
* Sıkça, herhangi bir durumla bağlantısı olmayan panik ataklar yaşamak
* Bir daha panik atak geçirmeye dair ciddi kaygılar yaşamak
* Gündelik hayatında önemli değişiklikler yapmak, örneğin daha önce panik atak geçirdiği yerlerden kaçınmak veya gerektiğinde kaçamayacağını düşündüğü için asansöre binmeyerek 12. kata merdivenle çıkmak.
Panik atak her ne kadar birkaç dakika sürse de, panik bozukluk yaşayan kişilerde panik atağın psikolojik etkileri günlerce sürer. Panik atak esnasında yaşanan fiziksel belirtiler bu kişilerde öyle derin izler bırakmışır ki, devamlı o anı düşünmeden edemezler. Bu kişilerin gündelik hayatları ve kendilerine güvenleri artık olumsuz etkilenmeye başlamıştır. Panik bozukluk yaşayan bireyler artık korkunun kendisinden korkmaya başlamıştır. Günün her saatinde gerginlerdir ve her an bir panik atak yaşanabilirmişçesine tetikte olurlar. Bu tedirginlik hali, panik atak yaşantılarını daha da arttırır.
Agorafobili panik bozukluk:
Panik bozukluk yaşayan bireylerin bir kısmı da ilerleyen zamanlarda panik atak geçirme olasılığını düşünerek kaçması zor olan veya rezil olma olasılığının olduğunu düşündükleri yerlerden ciddi anlamda sakınırlar. Bu duruma agorafobili panik bozukluk adı verilir.
Agorafobisi olan kişilerin kaçındıkları durumlar:
* Evden uzaklaşmaktan kaçınırlar.
* Yanlarında güvendikleri birisi olmadan evden çıkmak istemezler.
* Fiziksel aktivitelerden kaçınırlar (kalp atışlarının hızlanması panik atağı hatırlattığı için).
* Kaçması veya çıkması zor olan yerlere gitmezler (alışveriş merkezi, sinema, tiyatro, kalabalık konserler, toplu taşıma araçları, metro gibi).
* Araba kullanmaktan kaçınırlar.
* Alkol, kafein gibi kalp atışını hızlandırabilecek yiyecek ve içeceklerden kaçınırlar.
Panik atağın nedeni ve görülme sıklığı:
Panik yaşantıları, günümüzde her 75 kişiden 1 tanesinde görülen bir durumdur*. Genellikle ergenlik döneminde başlayan bu durum tedavi edilmezse yetişkinlikte de devam edebilir.
Uzmanlar tarafından panik atağın nedeni tam olarak açıklanmamıştır. Ancak stresli hayat şartlarının, kişinin hayatında kaygı yaratabilecek önemli değişikliklerin (evlenme, boşanma, bir yakınını kaybetme, çocuğunun olması, taşınma, ayrılık vs.) ve düşünce yapısı olarak felaketleştirme eğilimine sahip olmanın panik atakları tetiklendiği gözlemlenmiştir. Ayrıca, genetik geçişin de önemli bir role sahip olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Yani, anne veya babanızda panik bozukluk gözüküyorsa, sizde de görülme olasılığı diğer bireylere göre daha yüksektir.
Panik Bozukluğun tedavisi:
Panik atak veya panik bozukluk yaşayan bireylerin öncelikle fiziksel olarak muayene olması tavsiye edilir. Eğer doktorlar tarafından fiziksel bir durumun söz konusu olmadığı söylenirse, panik atak yaşayan kişilerin psikolojik ve psikiyatrik destek almaları önerilir. Panik atağın tedavisinde psikoterapi ve ilaç tedavisi önemli bir yer tutar. Bir uzman psikolog veya psikiyatrist tarafından yapılan değerlendirmelerden sonra tedaviye başlanır.
Klinik Psikolog İpek Gökozan
Yazılı olarak izin alınmadan alıntı yapılamaz.
Klinik Psikolog İpek Gökozan’ın diğer makaleleri için lütfen tıklayınız