Psikoloji & Psikiyatri
Psikoloji ve psikiyatrinin internet adresiHayır Diyebilmek Üzerine
Uzman Psikolog Özge Akçay
“Hayır” demek sizin için bir eziyet mi? Her zaman başkalarıyla iyi geçinmek ve onları kırmamak adına fazlasıyla verici mi davranıyorsunuz? Aslında hayır demenizin gerektiği yerde aşırı strese mi giriyorsunuz ve insanlara nasıl sınır koymanız gerektiğini bir türlü beceremiyor musunuz?
Öncelikle yalnız değilsiniz! Hepimizin “hayır” diyemediği anlar zaman zaman olmuştur. ‘Hayır’ diyebilmek kişinin kendisinin ve ilişkide olduğu kişilerin sınırlarını bilmesiyle mümkündür.
Hepimiz zaman zaman onaylanma ve beğenilme ihtiyacımızı karşılamak için kendi isteklerimizi bir kenara atıp diğer insanların istek ve beklentilerini ‘evet’ demiş; kendimizi istemediğimiz bir şeyin içinde bulabiliyoruz. Ancak bu ‘evet’ ve ‘hayır’ ‘ların dengesi bozulduğunda kişi de huzursuzluk artmaya başlar.
“Hayır dersem onunla görüşmek istemediğimi zanneder!”
Başkalarına evet demek karşı taraf ile daha dayanışma içinde olmak, onlar tarafından daha çok sevilmek şeklinde düşünüyor olabiliriz. Ya da kendi fikrimizi ortaya koymak gruptan dışlanma ve sevilmeme tehlikesi olabilir bizim için. “Hayır” diyemeyen kişilerin zorlanmalarının nedenlerinden biri de insanların onları nasıl görecekleri ile ilgili endişeleri. “Hayır dersem beni zayıf görür.” “Hayır dersem onunla görüşmek istemediğimi zanneder.” İnsanların onu nasıl değerlendirecekleri, onunla ilgili nasıl düşünecekleri ile ilgili kaygılarıdır. Kişi “nasıl algılandığı” ile ilgili kaygılarını yönetemediğinde sınırlarını da koruyamaz. Hayır dememizin yaratacağı anlaşmazlıkların tüm ilişkimizi bozacağını varsayarız. Bunu destekler nitelikte etrafımız en küçük hayırla göz yaşına boğulan arkadaşlar, anne, baba ve çocuklarla doludur. Karşısındakinin üzüldüğünü gören kişi, hayırla başlayan sözünü genelde evetle bitirir. Başkasını üzmenin sorumluluğunu almak ağır gelir, sonrasında kendimizi suçluluk duyguları ile boğuşurken bulabiliriz ya da karşımızdakinin öfkeleneceğinden korkabiliriz. “Hayır dersem kesin bana kızacak, bağıracak, ilişkimiz zarar görecek ” gibi düşünceler bizi “evet” demeye itebilir.
Ancak ‘hayır’ diyememek bir süre sonra beklenilenin aksine ilişkimizi bozmaya başlar. Kendimizi istemediğimiz ortamda, istemediğimiz şeyi yaparken buluruz ve bu isteksizliğimizi bir nevi karşımızdaki kişiye yansıtırız. Ya da yansıtmasak bile o kişilerden ister istemez uzaklaşmaya başlarız.
‘Hayır’ diyemediğimiz için kendimizi birtakım yanlış çözümler içerisinde buluruz. Örneğin dışarı çıkmak istemediğimiz için hasta olduğumuzu söyleyebiliriz, ya da uyuyor numarası yapıp telefonu başkasına açtırabiliriz. Hayır demekte zorlandığımız bir kişiyle görüşmek istemediğimiz için yolumuzu değiştirip farklı yollardan işe gidebiliriz. Sonuç olarak ‘hayır’ dememek adına ciddi bir efor sergiler halde buluruz kendimizi. Hayır dememek adına bu davranışları sergilesek de bir yandan da kendimize kızarız; “Neden hayır diyemiyorum?” diye.
Niçin “hayır” demeliyiz?
Kendimize olan saygınlığımızı kaybetmemek adına ve insanların bizi sömürmesine izin vermemek için kişisel ihtiyaç ve isteklerimize ters düşen durumlarda HAYIR diyebilmeliyiz. Aksi halde istemediğimiz halde ‘Evet’ dersek kızgınlık, kullanılmışlık hissi, mutsuzluk, utanç gibi hisler olacaktır.
Nasıl “hayır” demeli?
Öncelikle neden ‘hayır’ diyemediğinizin cevabını kendiniz için bulmanız lazım. Daha çok kimlere ‘Hayır’ demekte zorlanıyorsunuz; ailenize mi, arkadaşlarınıza mı, iş arkadaşlarınıza mı? Yoksa genel olarak mı ‘Hayır’ demek sizin için sıkıntılı bir durum? Bu sorunun cevabını bulduktan sonra kaygınızın kaynağına erişecek ve o kişilere ‘Hayır’ demeye başlayarak kaygınızla yüzleşebilirsiniz. Tabii ki böyle durumlarda sizi neyin kaygılandırdığını bilseniz dahi bazen tek başınıza çözümlemek zor olabilir. Bu durumda uzman birinden destek almanız bu durumu daha kolay ve hızlı bir şekilde atlatmanıza fayda sağlar.
Uzman Psikolog Özge Akçay
Yazılı olarak izin alınmadan alıntı yapılamaz.
Uzman Psikolog Özge Akçay’ın diğer makaleleri için lütfen tıklayınız