Psikoloji & Psikiyatri

Psikoloji ve psikiyatrinin internet adresi

Yoksa Ben de Narsist Miyim ?

Prof. Dr. Erol Özmen

Yoksa Ben de Narsisist Miyim Erol Özmen e1455977446543 - Yoksa Ben de Narsist Miyim ?

Beğenilen, başarılı, güzel, kusursuz, değerli, değer verilen, önemsenen, sevilen bir kişi olmayı kim istemez ki. Fakat bunları hiç kimse açık açık dile getiremez. Çünkü kibirli olarak nitelenir hemen. “Kendini herkesten üstün tutma, başkalarına yüksekten bakma huyu, büyüklenme” olarak tanımlanan kibir, toplumumuzda hoş görülmeyen bir şeydir. Alçakgönüllülük olumlanır hep. Kibirliliğe yüklenen anlam öylesine etkilemiştir ki toplumu; bunlarla ilgili içten gelen isteklerin ifade edilmesi bir yana, hissedilmesi bile rahatsız edici bir şey olarak yaşanır.

Oysa bu isteklerin günlük yaşamımızı ne kadar etkilediğini görmek için çok fazla çaba harcamaya gerek yoktur. Kendisinin güzel, başarılı, çekici, aranan, sevilen bir kişi olarak nitelenmesi için hemen herkes büyük çaba içindedir. Hiç kimse aynaya yalnız kendisini görmek için bakmaz. Giyimin, kuşamın kendisine en yakışanını bulmaya çalışma yalnız eğlence olsun diye yapılmaz. Başkasının nasıl göreceği, başkasına nasıl görüneceği ayrı bir zihin uğraşıdır insan için. Yalnız kendisinin göreceği başarıyı elde etmek o kadar da heyecan yaratmaz. Başarılı bulunmak ayrı bir mutluluk kaynağıdır. Sözünün dinlenilmesi, aranılmak, başkalarının gözünde bir yeri olduğu duygusu yaratır. Hele sevilmek, sevildiğini hissetmek, insanın en önemli beklentilerindendir.

 

Güzel bulduğu bir elbiseyi ilk aldığı gün insan sokaklarda bir başka yürür. Doğru olmadığını bilse bile iltifat edildiğinde daha bir başka görür kendini. Büyük bir başarı elde ettiğinde kendisini herkesten farklı, özel birisiymiş gibi hisseder. Saçı kesildiğinde, “saçların ne güzel olmuş” denmesini bekler.

Günlük yaşamda çok karşılaşılan kırılma, darılma, gücenme, küsme, alınma ve geri çekilme de aslında bütün bunların bir göstergesi değil midir ? Adam yerine konulmadığını, önemsenmediğini, değer verilmeğini, sevilmediğini düşünen herkes bunları yaşar. En yakınındaki insana bile kırılmayan, gücenmeyen ya da küsmeyen kimse var mıdır ?

Kişinin kendisini değerli, benzersiz, önemli, üstün, farklı bir kişi olarak hissetmesi psikolojik doyum yaratan yaşantılardır. Hiç kimseye yabancı değildir bu duygular. Herkes kendini belli oranda sevme, güzel bulma, başarılı bulma, sevilen birisi olarak görme gereksinimi içindedir. İnsanlar, bunları hissettiren insanlarla daha çok birlikte olmak ister, bunları yaşattıran ortamlarda bulunmak ister. Yaşandığında hoş duygulardır; hep aranılır o nedenle.

Beğenilmek, sevilmek, adam yerine konmak, önemsenmek gibi narsisistik gereksinimler insanın en doğal temel psikolojik gereksinimlerindendir. Bu nedenle normal narsisizm ile patolojik narsisizmin farklılıklarının iyi bilinmesi gerekmektedir. (Narsisistik kişilerin özellikleri için bkz narsisistik kişilik)

Prof. Dr. Erol Özmen
Manisa Celal Bayar Üniversitesi
Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı

Muayenehane:
Talatpaşa Bulvarı, No: 50, Dora Apt, Kat: 3, Daire: 3, Alsancak, İzmir
Yüz yüze ya da  online görüşme randevusu için telefon : 0 542 236 13 54

Yazılı olarak izin alınmadan alıntı yapılamaz.

Prof. Dr. Erol Özmen’in diğer makaleleri için lütfen tıklayınız