Üzüntü

Günlük yaşamda her insan zaman zaman bir şeylere üzülür. Kendisini üzüntülü olarak tanımlar ve üzgün olduğundan söz eder. Bu genellikle olağan ve doğal bir durumdur ve her hangi bir hastalık belirtisi değildir.

Olağan bir süreç olarak ya da moral bozukluğu olarak yaşandığında üzüntü süre ve şiddet olarak belli sınırlar içinde kalır. Zaman geçince ya da üzüntüyü unutturan bir şeyler olduğunda tümüyle geçer. Üzüntülü olduğu dönemde bile olumlu bir şeyler olduğunda ya da sevdiği bir insanla karşılaşınca kişinin üzüntüsü en azından belli bir süre yatışır.

Ancak süreklilik gösterecek şekilde yaşandığında üzüntünün bir psikiyatrik hastalık belirtisi olabileceği düşünülmelidir. Uzun süren, haftalarca geçmeyen, günün büyük kısmını kaplayan, kişinin her zaman yaptıklarını, işini gücünü eskisi gibi yapmasını önleyen ve güzel şeyler yaşanmasına ya da olmasına karşın dinmeyen bir üzüntü olduğunda kişide depresyon olabileceği düşünülmelidir.

Üzüntü depresyonun temel belirtilerinden birisi olmakla birlikte tek başına depresyon tanısı konmasına neden olan bir belirti değildir. Üzüntü ile birlikte birçok belirtinin varlığında depresyon tanısı konabilmektedir.

Üzüntünün kaynağının niteliği (son derece basit ve sıradan ya da herkesi etkileyebilecek önemli bir olay olması) yaşananın depresyon olma ya da olmama olasılığını ne azaltmaktadır ne de arttırmaktadır. Üzüntünün kaynağı insanların çok büyük bir kısmının dert etmeyeceği bir konu olsa bile kişinin depresyon içinde olabileceği unutulmamalıdır.

Depresyon yaşıyor olabileceğinizi düşünüyorsanız lütfen tıklayınız.

Prof. Dr. Erol Özmen
Manisa Celal Bayar Üniversitesitesi Tıp Fakültesi
Psikiyatri Anabilim Dalı

Muayenehane:
Talatpaşa Bulvarı, No: 50, Dora Apt, Kat: 3, Daire: 3, Alsancak, İzmir
Yüz yüze ya da  online görüşme randevusu için telefon : 0 542 236 13 54

Diğer Ruhsal Hastalık Belirtileri İçin Lütfen Tıklayınız